24 Nisan 2009 Cuma

Göreli Konumlar ve Kanaatler - "-1 Geçici Ofis konuşmaları" 2






Göreli Konumlar ve Kanaatler sergisi dahilindeki sunum ve konuşmaların yarınki programı aşağıdadır

25 Nisan 2009 Cumartesi

“-1” Güncel Sanat için Geçici Ofis kapsamında 

16.00
Elmas Deniz: Başka olasıklar; tarifler, notlar...

Sanatçı, konuşmasında bireysel bir perspektiften, kendi biraraya getirdiği örnekler ile genel sanat problematiği; olası sanatçı –sanat sergileme ve durum yaratma- modelleri üzerine konuşacak. Sanatçı kimdir? Başka olasılıklar için nasıl bir ortam gereklidir? Yaratıcılık kimde aranmalıdır? Tabular nelerdir? Araştırmacı militan kimdir? Sanatçının önlenemez pasifliği. Ezberlenmiş olandan çıkabilmek. Homojen sanat ortanmından kurtulma yolları. Zihinsel mekan ihtiyacı. konuşmanın ana hattını oluşturuyor. Katılımcılarla birlikte bu soruları geliştirme amacı taşıyor.

17.00
Deniz Gül ve Burak Arıkan: Gayri Maddi Emek Üzerine Notlar

Deniz Gül bloğunda yayınladığı mesleki iç döküşleri takiben güncel sanat üretimini sorgulayan bir dizi editöryel etkinliği Göreli Konumlar ve Kanaatler sergisi dahilinde başlatıyor. Gayri maddi emeğin dönüşümü üzerine Burak Arıkan'ı davet eden Gül, Arıkan'ın User Labor projesine yoğunlaşarak sorularına cevap arayacak. Program, değişen dünyada sanatın yerinin bir değişmez olarak belirlenmesine karşı çıkan, özellikle de dijitalizasyon ile yeni gerçekliğin peşinden koşan artı değer üreticilerini yıkıcı bir arayışla soru sormaya davet ediyor. 

ilgili blog ve websiteleri:




22 Nisan 2009 Çarşamba

-1 Temporary Office / -1 Gecici Ofis















 






"GÖRELİ KONUMLAR VE KANAATLER" sergisi kapsamında 16 - 30 nisan 2009
Yer: Suriye Pasajı, İstiklal Caddesi, No.348, Kat:4 , Tünel - Beyoğlu

-1 Geçici Ofis

ETKİNLİK PROGRAMI:
Göreli Konumlar ve Kanaatler sergisi kapsamında.
Mekan Koordinatörü: Borga Kanturk - Sergi Organizasyonu: Underscene Project
Konuklar- Konuşmacılar: Merve Sendil , Elmas deniz, Deniz Gül&Burak Arıkan

Sergi: “Underscene_Project_İzmir fanzin arşivi”

Tarihler: 16 – 30 nisan 2009, Yer: -1 geçici ofis

Sunumlar & Konuşmalar:

I. gün: 18 Nisan 2009, Cumartesi

1- Borga Kantürk - saat: 15:00

Başlık 1: -1 izmir guncel sanat arşivi; kayda geçmeyeni yeniden düşünmek,

yeni kayıt ve tartışma olanakları

Başlık 2: Geçici mekanlar, kalıcı etkileşimler, İzmir güncel sanat arşivinden iki örnek:

Arada Kalmak ve Şantiye sergileri

2 - Merve Şendil – saat: 16:00

Yeraltı kültürünün iletişim aracı: Fanzin

Underscene Project, Merve Şendil tarafindan 2006 yılından beri yürütülen profesyonel anlamda dolaşıma girmemiş müzik gruplarının her türlü ses kaydını ve bunlarla bağlantılı materyalleri toplayan bir açık arşiv projesidir. -1 Geçici Ofis` tarafından hazırlanan program kapsamında, İzmir`den çıkmış fanzinlere ilişkin geniş bir kolleksiyon sergilenecek, Merve Şendil bu sergiye atfen bir de sunum gerçekleştirecek. İçerikleri ne olursa olsun kaotik bir kolajla oluşturdukları ve fotokopi ile çoğalttıkları sadece dış görünüşleri ile bile algıyı bozmaya, kalıpları yıkmaya yönelik olan bu kültürü paylaşmayı amaçlayan fanzinler, bir aradalıklarıyla ile ortak bir zeminde izleyici-okur ile buluşacak.

II.gün, 25 Nisan 2009, Cumartesi

1 - Elmas Deniz – saat: 16:00

Baska olasılıklar, tarifler ve notlar... ”,

Sanatçı, konuşmasında bireysel bir perspektiften, kendi biraraya getirdiği örnekler ile genel sanat prooblematiği; olası sanatçı -sanatçı,sergileme ve durum yaratma- modelleri üzerine konuşacak. Sanatçı kimdir? Başka olasılıklar için nasıl bir ortam gereklidir? Yaratıcılık kimde aranmalıdır? Tabular nelerdir? Araştırmacı militan kimdir? Sanatçının önlenemez pasifliği. Ezberlenmiş olandan çıkabilmek. Homojen sanat ortanmından kurtulma yolları. Zihinsel mekan ihtiyacı konuşmanın ana hattını oluşturuyor. Katılımcılarla birlikte bu soruları geliştirme amacı taşıyor. 

2 - Deniz Gül ve Burak Arıkan'la Sohbet – saat: 17:00

Gayri Maddi Emek Üzerine Notlar”

Deniz Gül blogunda yayınladığı mesleki iç döküşleri takiben güncel sanat üretimini sorgulayan bir dizi editöryel etkinliği Suriye Pasajı'ndan başlatıyor. Gayri maddi emeğin dönüşümü üzerine Burak Arıkan'ı davet eden Gül, Arıkan'ın “User Labor” projesine yoğunlaşarak sorularına cevap arayacak. Program, değişen dünyada sanatın yerinin bir değişmez olarak belirlenmesine karşı çıkan, özellikle de-dijitalizasyon ile yeni gerçekliğin peşinden koşan artı değer üreticilerini yıkıcı bir arayışla soru sormaya davet ediyor.

Programda yer alan konuşmalar ve sunumların, ses ve görüntü kaydı yapılacaktır. Bu kayıtlar sergi sürecinde “-1 geçici ofis”e ayrılmış mekanda banttan dinlenebilecek, ilgili blog sitesinden takip edilebilecektir.


-1 geçici ofis / -1 temporary office






"-1 Geçici Ofis" 

Hakkında:

Bu proje “-1 Güncel Sanat İçin Şebeke, İzmir” tarafından oluşturulmuş geçiçi ofistir ve güncel sanatın kritiğine, lokal, bölgesel tarih üretimine dair refleksler geliştirmeyi amaçlamaktadır. Borga Kantürk, Elmas Deniz, Deniz Gül ve Merve Şendil'in istanbul-izmir arası deneyimlerinin yarattığı pratik öğrenme ve uygulama sürecinden hareketle, ofis mekanında teori üretimine yoğunlaşılacak ve bir dizi konuşma, sergileme geliştirilecektir. -1 Geçiçi Ofis; Bilginin ve teorinin dolaşım networklerinin merkez akım, dışı kanallardan yayılmacı bir yol çizdiği günümüzde, farklı kaynaklardan kendi takipçilerine, kendi ağlarını kuran bu kişi ve üretim odaklarını, ortak bir zeminde toparlama amacındadır. Bu çatı altında, hedeflenen ortak zemin, güncel sanat üzerine üretilen geçişli bilginin(teorinin) kaydını tutma ve paylaşıma sokma adına referans noktası olmayı hedefler.

Sunumlar, Bu potansiyele odaklanmış 4 sanatçının, program kapsamında, kayıt tutma, haritasını çıkarma, taşınabilir ve paylaşılabilir bir güncel sanat pratiği ekseninde, yerel bellekler ve tarihten çeşitli örneklerde içerecektir.


-1 Güncel Sanat İçin Şebeke, İzmir, Nedir?

Lokale odaklanan,güncel sanatın bu cografya içerisinde hareketler için ortak zemin oluşturmaya ve bu sürecin kaydının tutulmasına öncülük etme hedefinde bir oluşumdur.

Bir çeşit şebeke modeli,genişletilebilir ağ.

İzmir kentindeki güncel sanat üretimlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla,bir grup sanatçı,tasarımcı tarafından kurulmuş bağımsız ve kar amacı gütmeyen bir oluşumdur.

Aynı zamanda bu bir acık çağrıdır. Bu şehir için yeni yazılmaya başlamış güncel sanat tarihine katkıda bulunmak isteyen Konuk,Misafir küratör,yazar,kolleksiyoner ve düşünürlere acele ve son derece sıcak bir davet içermektedir.

Amacı:

-1 güncel sanat şebeke”nin amacı daha önce söz konusu edilmemiş olan,İzmir şehrinin güncel sanat için genişletilebilir bir haritasını çıkartma çabasına girişmektedir. Bu kanalda üretim gösteren,sanatçı,yazar,tasarımcı,küratörleri ortak bir çatıda toplamak ve bu aktörler üzerinden gerçekleştirilen aktivitelerin yapılabileceği alanları işaretlemektedir.

Bu pratik bu güne odaklanmaz,geleceğe yönelik bir kayda geçirme sürecine de dairdir.Bir sonraki kuşak sanatçıların ve olası faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesi için zemini kazmak,ve alt yapı çalışmasına girişmek önemli bir misyondur. Onlara hareket kolaylığını ve güven sağlayacak bir geliştirilebilir esnek bir sistem önerisi sunmak seslerini duyurabilecekleri ana kaynağı oluşturmak,şehrin bu anlamdaki hareketliliğini daha fazla nefes alır duruma getirecektir.

Bu kayda geçirme süreci ile bu şehirde yasayan profesyonel/yarı profesyonel,kariyerinin ortasında,yeni başlamış pek çok kişi için faaliyetlerinin sürdürebilirliği adına dışarısı ile bağlantıları için bir açık referans,bir açık kaynak oluşturacaktır.

Bu haliyle de her türlü kurumsal ve bireysel geliştirilen güncel sanat için bir İzmir Altın rehberi olma iddiasını barındırmakta. Merkez üretim alanı, web sitesi olan bu şebeke,haritalandırma ve arşivleme çalışmaları haricinde,mekansız sanat pratikleri üzerine odaklanır. Kitap,sergi projeleri,sanat tartışmalarını ve fikirlerin dolaşımını sağlayan aracı alanlar,protokoller Bağımsız,Taşınabilir yer değiştirilebilir eklektik bir yapı içerisinde değerlendirmeye çalışacaktır.

GÖRELİ KONUMLAR VE KANAATLER / RELATIVE POSITION AND CONCLUSIONS


GÖRELİ KONUMLAR VE KANAATLER 

BASIN BÜLTENİ

16 - 30 Nisan arasında Göreli Konumlar ve Kanaatler adlı sergi, İstiklal Caddesi’ndeki Suriye Pasajının 4. katındaki eski bir kayıt stüdyosunda gerçekleşiyor. Sergi, farklı alan ve disipinlerden gelen katılımcıları ile birlikte 15 gün süren işleyen bir mekan ve geçici bir sanat kurumu yaratmaya odaklandı. 

Kimlik, konum ve farklılık üretiminin belirli kaynaklar ve alışıldık yollarla gerçekleştirilmesine karşıt olarak sergi, katılımcıları ve onların pratikleri dolayısıyla bağımsız ilişkisel metotları üretiyor ve görünür kılıyor. Ortak mekân ve bilgi üretimi, ağ biçimli ilişkiler, bellek, arşiv gibi meseleler ve bunların ürettiği konumlar bu serginin odağında duruyor. 
Katılımcılar, ürettikleri projeleri aracılığıyla sanat üretimini ve ilişkili olduğu bağlamlar aracılığıyla yerleştiği konumunu, izleme, üretme ve katılım ilişkilerini mekânı kullanma biçimleri üzerinden sorgulamaya açıyorlar.

Katılımcılar
Caner Aslan 
İnci Furni
HaZaVuZu 
Kanalkayıt
Borga Kantürk ( -1 Geçixi Ofis)
Tayfun Serttaş
Vahit Tuna 
Pelin Tan

Misafir Küratör 

Önder Özengi 

Sergi Yapımcısı
Manzara Perpectives
(Anna Heidenhain – Kristina Kramer) 

Sergi 16–30 Nisan 2009 tarihleri arasında Suriye Pasajı’nın 4. katında Pazar hariç hergün saat 12:00 ve 18:00 saatleri arası görülebilir.

Adres: Suriye Pasajı
İstiklal Caddesi, No.348, Kat:4 
Tünel - Beyoğlu

*Sergi kapsamında 18 ve 25 Nisan günleri sunumlar ve konuşmalar gerçekleşecektir. Ayrıntılı program ektedir.

////////////////


RELATIVE POSITION AND CONCLUSIONS


PRESS RELEASE

Between 16 - 30 April, the exhibition called Relative Positions and Conclusions will take place in the street of İstiklal Caddesi, on the fourth floor of the Suriye passage's old recording studio. Exhibition focus on a working place and temporary institution, that collaboration with participants come from different fields and disciplines during 15 days.

In contrast to the conventional production of identity, position and difference via a set of determined sources, participants of the exhibition produce and render visible independent and relational methods. Issues such as a shared space and information production, memory, archive and networking and the positions they produce are at the focal point of this exhibition.
The participatory projects produced by the participants interrogate the production of art and its production via the context it is related to. Relationships of viewing, production and participation are questioned through their methods of using the space.

Participants
Caner Aslan 
İnci Furni
HaZaVuZu 
Kanalkayıt
Borga Kantürk (-1 Temporary Office )
Tayfun Serttaş
Vahit Tuna 
Pelin Tan

Guest Curator
Önder Özengi 

Exhibition Producer
Manzara Perpectives
(Anna Heidenhain – Kristina Kramer)

Exhibition can be visited from April 16 to April 30 between 12.00 pm to 6.00 pm on the fourth floor of the Suriye passage 

Address: Suriye Pasajı
İstiklal Caddesi, No.348, Kat:4 
Tünel - Beyoğlu

26 Mart 2009 Perşembe

kendiliginden; milyonda bir e-fanzin

Kendiliginden Milyonda Bir Fanzin height="500" width="100%" > value="http://d.scribd.com/ScribdViewer.swf?document_id=13676406&access_key=key-1b5ndq42u2e4ecy41xbz&page=1&version=1&viewMode=">    
   Publish at Scribd or explore others:            eBooks                  contemporary art              izmir      

11 Şubat 2009 Çarşamba

Sergi: Kendiliğinden; milyonda bir

Nur Muşkara

Nur Muşkara

Uygar Özel

Sergi: Kendiliğinden; milyonda bir

“Kendiliğinden; milyonda bir”

Sanatçılar:
Uygar Özel, Nur Muşkara

Küratör:
Borga Kantürk

Tarihler:
11.02.2009 - 28.02 2009

Açılış:
11.02.2009 , 18.00

Yer:Fransız Kültür Merkezi Galerisi
Sergi saatleri: 09.30 – 13.00 ve 14.00 - 18.30
Cumartesi: sabah 09.30 – 13.30


Adres:
Fransız Kültür Merkezi, İzmir, Cumhuriyet Blv.
No: 152 Alsancak/Izmir


“Kendiliğinden; milyonda bir” :
?

Bir an :
Muhteşem bir zamanlama.
Üzerine çalışılmış ve sınırlanmış
bir durum olmaksızın,
gerçekleşebilen.
kıymeti bilinmesi gereken.

Oluşabilsin diye
belirli bir odak tarafından
enformatik, bilgiç bir tacize
uğramayan, planlanmayan.

Zaten süregelen ve
sıklıkla karşılaşılabilecek
ya da fark edilemeyecek..

Kendi ekseninde dönen,
ve diğer bir eksenle aniden çakışıp
etki-tepki refleksini gösteren
harikulade bir uyum yakalayan
bir karşılaşma -buluşma süreci...

Aslında, tek taraftan bakıldığında,
değişikliğe uğrayan bir durum meydana
gelmez.. Sadece mesafe(izleyici,tanık ve
olayın aktörü arasındaki ) bir anlığına
değişmiş, iletişim (ilişki) için ideal aralığa
gelmiştir. Bu süreçte sanat pratiği, etkitepki
adına kendiliğinden gerçekleşebilen
bir etkileşimin sonucundan beslenir.
Genellikle de fark edilmez. Bu biraz
mucizevi, biraz da rastlantısaldır.
Spekülatif değildir, olası reaksiyonların eş
zamanlı birbirini tamamlamasından oluşan
önemli “bir an” süreçtir. Yapmamız
gerekense sadece paranteze alma ya da
genel dizge içerisinde parlak bir kalemle
altını çizmek. Fazlası o sürecin büyüsünü
bozabilir ve üzerine kuracağı ilgi-baskıyla
her şeyi paramparça edebilir.

Borga Kantürk, Şubat, 2009


“Kendiliğinden; Milyonda Bir” başlıklı sergi:

Çalışmalarını fotoğraf ve video sanatı üzerine odaklanmış iki
sanatçıya yer veriyor. Belge üretimi ile uğraşan sanatçıyı,
mucize anların kayıtçısı rolüyle karşımıza çıkarıyor. Uygar
Özel'in Amsterdam' da futbol sahasının aksine, sokakta
gezerken karşılaştığı bir top cambazının, reklam yıldızı
olmuş futbolculara taş çıkartırcasına performansı,
garipsediğimiz, göze absürt gelen, ancak baş roldeki figür
için “bir günlük rutini kendi içerisinde barından bir an”
üzerine odaklanan video çalışmasına dönüşmekte. Serginin
diğer sanatçısı Nur Muşkara ise her gün İzmir merkezinden
şehir dışına doğru yaptığı rutin yolculuğu boyunca, fotoğraf
makinasının objektifine takılan gündelik yaşamın aktörlerine
odaklanmakta. Sergi, iki belgeselci çalışma disipliniyle,
kendiliğinden oluşmuş günlük yaşam pratikleri içerisindeki
mucizevi anlara tanıklık etmemizi sağlamayı hedeflerken,
sanatçıları da bu anların, ara bulucusu rolüyle karşımıza
çıkarıyor.

Fransız Kültür Merkezi, İzmir İçin Hazırlanan
Sergi Programı Hakkında:


Bu program “-1 Güncel Sanat için Şebeke” isimli çalışma
grubunun yürüttüğü İzmir Güncel Sanat Arşivi projesi
kapsamında yürütülecek bir dizi sergiden oluşmaktadır. Sergi
dizisi kapsamında Günümüz sanatı anlamında, İzmir'den uluslar
arası platformlara açılan sanatçılara ait dinamik bir vizyonu,
sanatseverlere yalın ve nitelikli argümanlar eşliğinde öncelikle
sunacak, sonrasında da kayda geçirecektir. İzmir'in güncel sanat
alanında oldukça güçlü üretimlere ve sanatçı potansiyellerine
sahip olmasına karşın bu türde çabalara dair bir bellek çalışması
gerçekleştirilmemiştir. Bu dizi deki amaç: fark edemediğimiz,
üzerine fikir ve belge üretemediğimiz, bu sebeple birbirinden
kopuk ve iletişimini yitirmiş güncel sanat hayatını, sanatçıların
bu alandaki işleri üzerinden tekrar canlandırmaktır. Sergiler ve
gündeme getirilen sanatçılara ait tüm bilgiler dijital ortamda
arşivlenecek, konuşmalardan alınacak ses kayıtları ve görsel
kayıtlar çözülerek, okunabilir belgelere dönüştürülecektir. Elde
edilen malzeme, internet ve basılı malzeme ile izleyiciye
ulaştırılacaktır.


“Kendiliğinden; milyonda bir” -Sergi Öncesi Günlüğü:
Borga Kantürk, Şubat 2009

Kısım 1: Ya da Giriş


İnternetin belirlediği, reddetme ve bağışlama ağında kendini
dışardan, sorumlu ve dahil olma zorunluluğunda hissetmek.
Karşılaştığımız gerçek Maalesef bu. Zemin kontrolu
yapamadığımız bir çoktan zeminlilik belki de.

Uçak biletlerimizi internetten sipariş ediyoruz. Bilet çıktısı bile
almıyoruz. Filmleri arşivlemek yerine online izleyip atıyoruz.
Sokağa çıkmadan sokağa müdahale eden, sokak hakkında
bilen bir yaşam tarzı. Peki bu konformist-monotonluk dışında ne
kadar az küçük yolculukları ne kadar tercih ediyoruz?

Yaşadığımız Pişmanlık hissiyatının, sınırsız bir masaüstü
gezinmek adına sürüklendiğimiz bir şey yapmalı isteği. Bu
yabancılaşmışlığın farkındalığından kaynaklanan sahiplenmesi
zor pişmanlık duygusu.

Proje Kimlikler, Bunların dışında yolculuk ve sanatın
kendiliğinden bazı anlarda ortaya çıkışı o anı yaşamak için
yolda olmak, karşılaştığın kendi doğallığında ve tarifsizliğini
kabul ederek içine dalmak.

Kısım 2 : İçim içimi kemiriyor, sayıklamalar

Arayıp bulmak bu kadar kolay mı?
Kuşbakışı Görme mesafesinden. ,Görünen bu kadar gerçek mi?
Arama sürecinin, somutlaşmaktan uzaklaştığı bir sabitlik üzerinden dijital
referansların
hayatımızda yarattığı kesintiler ve devamlılık zaafı.


Video ve fotograf bu alanın en çok haşır neşir olduğu direk etki alanında
kalan medyumlar. Bu disiplinler üzerinden – hareketi tekrar vurgulamak –
gerek.


Alternatif olarak, Küçük nefes yolculukları, kültür fizikler-kaçınılmaz.
Mesafeler uzadıkça – iletisim online tabanlı haraket gösteriyor.
Adım alanları ise son derece kısıtlanıyor. Büyük yolculuklar keşifler artık
yalan, Bir yer ne kadar yakınına gelirse o kadar çabuk sahip olursan o
alana olan inancın ve verdiğin değer o kadar kayba uğrar. Bu büyük ve
kuşbakısı tematik yolculuklar yapıyormuş gibi davranıp, oturduğun
sokağına yabancılaşmaksa büyük sıkıntıya yol açmakta.


Ama kısa yolculuklara ihtiyaç her zaman var.


Eski kitapçıdan kitap bulma ve hayata karşı “bildim, farkındayım”
vurgusundansa “yaşadım” vurgusunu tercih etme.


Bilgi alanlarını, trendlerin belirlediği kısır döngüleşen bir alanda, tarifsiz
kalıp kendi yaşama anını bulan milyonda bir anlardan birini bulma
uğraşı.


Mesafeli ayrıştırıcı bir kulvardan bilgiyle donanımlanıp, diğer
alana pike yapmak ve o alanlar arası mesafenin bilinciyle
hareket etmek. Bu size kuş bakışı ve genel kapsayıcı bilgiyi
ve sunumu gözler önüne sermeniz için önemli bir avantaj
sağlayabilir. Ancak çıkış noktanızdaki dışarının uzaklığın
verdiği kapsayıcı olma hakkı, sizi içine düştüğünüz alanda
yabancı ve bilirkişi pozisyonuyla dışarı atabilir, içerisine tam
da çözümlediğiniz planladığınız haliyle almayabilr.. Bu
bakımdan alternatif bir pedagojik sosyal düşünür sanatçı
pozisyonu yerine arabulucu, bazende tanıklığının izlerini
bırakan, sanatçı rolüne vurgu yapmak gerekir..


Bu sorun akademikleşen, bu sorun küratoryal üst okumalar
cephesinde, bu sorun devamlılık kaygısı ile kendilerini
projeleştiren sanatçı modellerinde, hayatı politik doğrular
içerisinde stratejik kurgular olarak duyumsamaya çalışmanın
başarısı, ama ya duyumsamadaki arıza?.


Bu hikayeyi en anlaşılır, en dolanır ve en meşrulaştırır halde,
ana akıma, güncel sanat ağına veya en yakın havuza
ulaştırır. Her zamanda ulaştıracaktır. Ya geriye kalan hikaye
de ki yaşanmışlık?


Kendiliğinden milyonda bir sergisi bu yaşama şansını bulan
alana tanık-ve sahip olma vurgusunu veriyor.


Değerli ve umutlandırıcı tarifsiz bir şey bu.


Mahallenin delisi olmak ya da parasız aylak bunlar bile
günümüzde merşulaştı..


Artık Bu sanatın kahramansallaştırdığı bir durum.
Ancak bu son derece vasat ve “e peki ne varki bunda?”
eleştirisi ile karşılaşılabilen– kendi içinde anlamlanamayan
türde çıkışların da şansı olabilir. Olmalı...


Kısım 3: Empati - Jan Verwoert etkisi
Cuma, 30 Ocak 2009, 18:30
Nasıl önem vermeli?: Jan Verwoert
Osmanlı Bankası Müzesi, Konferans Salonu, Bankalar Caddesi, 11,
Karaköy

Konuşma sırasında düşündüklerime ilişkin kişisel notlar:

- umut ver, en iyi dileklerinle
- bir an ile karşılaşmak adına, el haritası ver!
- bilinmeyen bir alan
- tanımlanmamış mekan
- bir anlığına dahil olma pratiğinin anlamı nedir?
- deneyim
bu önemli: kendiğinden – kesin ve net olmadan
tanımlanmamış, belirlenmemiş
- belirlenmemiş, sınırlandırılmamış ekonomiler
- kendi alanında yaşadığını sır gibi sakla
Bir şeyleri değiştirme şansını, temiz ve net argumanlar hale
getirerek, kuramsallaştırmak, pratiğini dışlayıp boşa
harcamaktansa, yaşanılan sürece işaret etmek!


ilgi ve kritik:
tanımlanamayan durumlarda ilginin önemi.
Odaklanma ve emprovize bilgi kazanımı
-Hayattan bir adım sonra teori, yaşarak öğrenme


- empati ve şans raslantı sonucu açıklama deneyimi
karşılaşma -merkeze yerleşiyor-odak noktası
- potentiality- potensiyel
- unconditionalty – kayıtsız -şartsız

“Kendiliğinden; milyonda bir” -Sergi Öncesi Günlüğü:

-Jan V. nin sunumunda “temiz ve net enformasyona sahip olması
beklenen güncel sanat örnekleri”nden gostermemesi ilgincti.

Bence neden ilginçti?
Çunku guncel sanatın sosyolojı ve demokrasisi-ekonomisi içinde
bu tür deneyimlerin
netlik ve keskinlik yönünde sonuç gösteren bir talep ile sıklıkla
karşılaşıyor olması, hızlı ve paket okumalar yaratmakta. Bu durum,
bulanık olan, kesin donelere dayanmayan üretimler üzerinden bir
paylaşım ilişkisi kurmaya kalkınca epey sorun çıkarmakta. Jan V.
bunun yerine örneklerini, klasik, modern sanatdan ve özellikle
edebiyattan vermeye dikkat etti.

-Asıl dert -sokağın kuralı ve kendi estetiği

Kısım 3.5: Ara notlar
Mona Souag'ın Acı Çay isimli romanından hareketle, Atmane
Bissani, Souag'ın çalışmalarını değerlendirirken şu özelliğin
üzerinde duruyor: “Tıpkı kafka gibi, Mona Souag da
kahramanlarını günlük yaşamın en sıradan sahnelerinden
seçer, yeniden yorumlamanın önündeki engelleri kaldırmak
adına, kararlı bir tutumla onları, hesapları allak bullak eden
durumlara yerleştirir, böylece dünyayı yeniden kavramaya
yeni bir yorum getirir.” bkz: syf: 5 – cevirmenin notu-Acı Çay

“Souag'a göre “bir faslının çektiği aşk acısı, bir rus'un Ya da bir togo'lunun
çektiği aşk acısından daha farklı değildir.”

Kısım 4: Belki sonuç
Sokak ve sokağa odaklanmayı bazen yanlış anlıyoruz. Burada bu iki
sanatçıyla kastedilen şey: sokakta oluşumuzun geçiciliği. Dışarıda
olduğumuz, ait olmadığımız yere çöreklenip o bölgenin sonsuz
müdavimleri (ötelenmişleri, dışarda tutulmuşları, kolonileşmişleri)
üzerinden sınıfsal pozisyonlar belirleyip araştırma kulvarları açmanın
uğraşının dışında bir sanatçı rolü.

(Sözü geçen İki sanatçı “Kendiliğinden: Milyonda Bir” başlıklıserginin katılımcıları olan Uygar Özel ve Nur Muşkara)

Sokağı aidiyetsiz bir an olarak da görebiliriz. Geçicilik ve çarpışma,
gard alma, korunaklı hareket etme, sallanma, rastlantılara açık olma
gibi refleksler üzerinden, aylak -gezgin tipolojisini küçük triplerle
şehir içine uyarlamak. ( Kastettiğim sanırım bunun gibi bir şey.)

Hareket halindeyken güzergah anınızda, bir moment(burada “an”
dışında bir başka çizgiyi de kastetmeye çalışıyorum, an yatay giden
bir şeyse buna dahil dikey çıkan diğer bir eğri de söz konusu.)
çizgisinde sokak

Gidiş-Geliş çizgisini sonsuz bilgi, spekülatif üretim odakları olarak
kullanmayı elbette kastetmiyorum. Bunun tam tersi bir pozisyon
peşindeyim.. Bilinçli kadrajlı bir güzergah dışına taşma cesaretini
göstermek, gard alırken sınıf-direnç mesafelerini zorla
yakınlaştırmaya çalışmadan . Kısaca zorlamadan, bilgiçlik
taslamadan, belirleyip net bir haritaya boğmadan. Şehir o kadar hızlı
değişiyor ki, bizim batılı gelenekten taksilerimize ithal ettiğimiz
navigatorlarin o enformatik duzenlilik reçetesiyle, her gün değişen
çatlak yollarımızda doğru ve kesin bir yolu bulması mümkün değil.
Çarparak öğrenip, doğaçlama refleks geliştireceğiz. Balans pratiğimiz
olmalı.

Çözüm farkına varıp paylaşmak, bu baştan planlı bir kurgu ya da
taraflı ve bilinçli stratejik vurgu ile bir müzakere arayarak birbirini
ötelemeden. Daha kendiliğinden ve samimi bir buluşma zor, zahmetli,
milyonda bir olsa bile gerçekleşebilir. Kısacası bekle, rahat bırak ve
yaşasın. Paylaştığın anın, buluştuğu noktanın tadını çıkar.

8 Şubat 2009 Pazar

Sergi



“Kendiliğinden; milyonda bir”

Sanatçılar:
Uygar Özel, Nur Muşkara
Küratör:
Borga Kantürk
Tarihler:
11.02.2009 - 28.02 2009
Açılış:
11.02.2009 , 18.00
Yer:Fransız Kültür Merkezi Galerisi
Sergi saatleri: 09.30 – 13.00 ve 14.00 - 18.30
Cumartesi: sabah 09.30 – 13.30

Adres:
Fransız Kültür Merkezi, İzmir, Cumhuriyet Blv. No: 152 Alsancak/Izmir

13 Ağustos 2008 Çarşamba

49A - 15 Ağustos 2008 cuma günü açılıyor


15 agustos 2008, cuma günü

İzmir yeni bir bağımsız sanat mekanı ile tanışacak.

Mehmet Dere, uzun süren hazırlık aşaması sonrasında

kişisel mekanı 49A'yı Gürçeşme'de açıyor.

Hayırlı olsun diyoruz.


ayrıntılı bilgi için bkz:

BASIN BÜLTENİ : SERKAN ÖZKAYA, “Bana Onun Kellesini Getirin!”, İzmir


Bana Onun Kellesini Getirin!”, İzmir
15 Ağustos – 15 Eylül 2008
Murat Pilav ve 49A'nın katkılarıyla.
Açılış: 15 Ağustos 2008, 49A, İzmir, Gürçeşme'de 3513, saat: 18.00
Etkinlik:Murat Pilav’ın seyyar nohut pilav arabasında yer alacak yapıt, saat 18.00 – 21:00 arasında Çankaya 1369 sokak, ve 1371 sokakta sanatseverlere sunulacaktır.

Serkan Özkaya'nın "Bana Onun Kellesini Getirin!" başlıklı sıra dışı heykeli Şanghay, New York ve İstanbul'un ardından 15 Ağustos – 15 Eylül tarihleri arasında İzmir'de sergilenecek. Ancak bu yapıtı görmek isteyenlerin gideceği adres bir müze ya da sanat galerisi değil, gezici bir nohut-pilav arabası! Özkaya'nın tasarladığı ve sadece yemek mekanlarında sergilemeyi seçtiği heykel aynı zamanda yenilebiliyor. Heykeli görmek isteyen sanatsever, heykelin sergilendiği mekana gidiyor, "Bana Onun Kellesini Getirin!"i ısmarlıyor ve servis edildiğinde, önce görüntüsüne sonra da tadına bakabiliyor. Bu sayede sanatçı, heykelinin onu arzulayan sayısınca arz edileceğini, yani kişiye özel bir yapıt olduğunu vurguluyor.
Daha önce Şanghay'ın ünlü lokantası M on the Bund'da üzeri böğürtlen soslu çikolata kaplı muhallebi ve New York'un revaçta mekânı Freemans'da rom soslu zencefilli kek olarak hayata geçen heykel, İstanbul Sıraselviler'de, pek çok uluslararası ödül kazanmış olan Changa'da Şef Civan Er tarafından yemeğe dönüştürümüştü. Bu kez Murat Pilav’ın seyyar nohut pilav arabasında yer alacak yapıt, saat 18.00 – 21:00 arasında Çankaya 1369 sokak, ve 1371 sokakta sanatseverlere sunulacak. Heykelin bu seferki içeriği ise nohutlu pilav. Kağıt tabakta, plastik çatal ile birlikte 1,50YTL karşılığında sanatseverlere ulaşacak.
“Bana Onun Kellesini Getirin!”in İzmir'deki ilk sunumu Murat Pilav’ın katkılarıyla, Mehmet Dere'nin bağımsız sanat mekanı 49A tarafından gerçekleştirilecek. 15 Ağustos 2008 Cuma günü 49A'da gerçekleşecek açılış organizasyonu sonrası etkinlik yukarıda verilmiş güzergah ve adresler dahilinde takip edilebilecektir.

Yapıtlarını dünyanın farklı sanat başkentlerinde sergilemiş olan Serkan Özkaya, sanat üzerine yazı ve söyleşilerini kitaplaştırdı. Yapıtlarını klasik sergi mekânlarının dışında sergilemeyi yeğleyen sanatçı 1999 yılından itibaren farklı vitrinlerde yüz binlerce diayı sokaktan geçenlerin beğenisine sundu; 2003 yılından bu yana aralarında Radikal ve The New York Times'ın da bulunduğu çeşitli gazetelerle “asıl ve suret” üzerine çarpıcı çalışmalar hazırladı; 2005 yılında Mikelanj'ın Davut heykelinin iki katı büyüklüğünde bir kopyasını inşa etti ve kırılmasına tanık oldu. Sanatçı, geçtiğimiz yıldan itibaren "Bana Onun Kellesini Getirin!"i hayata geçiriyor.

49A, İzmir, Gürçeşme'de 3513. sokakta. Mekan yerel koşullar ve bu alanı kapsayan ilişkilerden beslenmeyi hedefliyor. Boyutlardan çok yönlere doğru ilerleyerek yapışını oluşturan ve bu olasılıkları beslemeyi hedefleyen bir buluşma mekanı. Kurumlara ve kurumlara biçilen rolün dışında güncel sanat pratiğinin yaşayabildiği, ulaşılabildiği, yerel üzerinden sanatçılar ve yaşam pratiği arasında homojen bağlantı noktalarını arayacak bir buluşma mekanı olmayı hedefliyor.
49A şehrin keşfedilmesi gereken yeni sanat platformu olarak yeni önerive projelerle devam edecek.

Ayrıntılı bilgi için;
http://www.49-a.blogspot.com
adresine ulaşabilirsiniz.
Murat Pilav: 05326959084

5 Haziran 2008 Perşembe

(-1) Nedir?


-1 güncel sanat için şebeke, İzmir

Hakkımızda:

Lokale odaklanan, güncel sanatın bu coğrafya içerisinde hareketler için ortak bir zemin oluşturmaya ve bu sürecin kaydının tutulmasına öncülük etme hedefinde bir oluşumdur.
Bir çeşit şebeke modeli, genişletilebilir ağ, İzmir kentindeki güncel sanat üretimlerinin
Sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, bir grup sanatçı, tasarımcı tarafından kurulmuş bağımsız ve kar amacı gütmeyen oluşumdur.

Aynı zamanda bu bir açık çağrıdır, bu şehir için yeni yazılmaya başlamış güncel sanat tarihine katkıda bulunmak isteyen Konuk, Misafir Küratör, Yazar, Kolleksiyoner ve Düşünürlere acele ve son derece sıcak bir daveti içermektedir.

-1 Güncel Sanat için Şebeke’nin amacı daha önce söz konusu edilmemiş olan,İzmir şehrinin güncel sanat için genişletilebilir bir haritasını çıkartma çabasına girişmektedir. Bu kanalda üretim gösteren, sanatçı, yazar, tasarımcı, küratörleri ortak bir çatıda toplamak ve bu aktörler üzerinden, gerçekşeştirilen aktivitelerin yapılabileceği alanları işaretlemektir.

Bu pratik sadece bu güne odaklanmaz. Geleceğe yönelik bir kayda geçirme sürecine de dairdir. Bir sonraki kuşak sanatçıların ve olası faaliyetlerinin gerçekleştirilebilimesi için zemini kazmak ve altyapı çalışmasına girişmek önemli bir misyondur. Onlara hareket kolaylığını ve güven sağlayacak bir geliştirilebilir esnek bir sistem önerisi sunmak seslerini duyurulabilecekleri ana kaynağı oluşturmak, Şehrin bu anlamdaki hareketliliğini daha fazla nefes alır duruma getirecektir..

Bu kayda geçirme süreci ile bu şehirde yaşayan profesyonel, yarı-profesyonel, kariyerinin ortasında, yeni-başlamış pek çok kişi için faaliyetlerinin sürdürebilirliği adına dışarısı ile bağlantıları için referans bir açık kaynak oluşturacaktır.
Bu haliyle de her türlü Kurumsal ve Bireysel geliştirilen Güncel sanat araştırmaları için bir İzmir Altın Rehberi olma iddiasını barındırmakta.

Merkez üretim alanı, web sitesi olan bu şebeke, haritalandırma ve arşivleme çalışmaları haricinde, mekansız sanat pratikleri üzerine odaklanır. Kitap, sergi projeleri, sanat tartışmalarını ve fikirlerinin dolaşımını sağlayan aracı alanlar,protokoller
Bağımsız, Taşınabilir ve yer değiştirebilir bir eklektik yapı içerisinde değerlendirmeye çalışacaktır.

Bir şehirde Sanatın uygulayıcıları varsa, onlara bir alan-zemin gereklidir. Bu alanın elde edilmesi veya sınırların baştan çizilmesi eğer birileri bu işlemi on’lar için yapmıyorsa, maalesef kendilerine kalmıştır. Bu bölge sakinleri tarafından bir dezavantaj olarak görülecektir.Ve elbet konu üzerindeki deneyimsizlik, tarih yazımı konusunda ne yapacağım ben kuşkusunun yarattığı erteleyişler, sorumluluktan kaçma ve olduğu gibi kabul etme hissi süre gelecektir. Ancak bunun yanı sıra da yüksek bir özveri ile iş başa düştü diyerek, söz konusu haritanın baştan çizilmesini, bizzat bu alanın temsilcilerinin kendileri tarafından ortaklaşa yapmalarını sağlamak, açıkcası gelecek için ütopist ve heyecan verici bir adım olarak gözükmektedir.

Bu ortak Yola çıkmayı göze alan herkeze Şimdiden teşekkürler

“-1”adına Borga Kantürk, Haziran 2008

10 Mayıs 2008 Cumartesi

-1 Söyleşi: No01: Bir dilim motivasyon daha...?









"Bir dilim motivasyon daha alırmıydınız?"
Pasta ve kahve eşliğinde sohbet
Konuşmacı: Borga Kantürk
Tarih: 09.05.2008, saat: 17.00

7 Mayıs 2008 Çarşamba

-1:Sergiler: No01 : "Lütfen Evinizde Hissedin!" Esra Okyay

"Lütfen Evinizde Hissedin!" ile Esra Okyay, son altı sene içerisinde ürettiği çalışmaları yeniden izlemeye ve tartışmaya çağırıyor.

2-18 Mayıs, 2008
Açılış Kokteyli: 6 Mayıs Salı, 2008


"Yalnız Yiyen Ölür"
Esra Okyay'ın evsahipliğinde gerçekleşek performansın konuğu Ahmet Uhri
7 Mayıs Çarşamba, 2008 19.00'dan itibaren

21 Mart 2008 Cuma

Önemli Açıklama

Neden İzmir için yeni bir oluşum ihtiyacı?
2003yılından beri etkinliklerini sürdüren K2 Sanat Merkezi, 2004 yılının ikinci yarısından itibaren, bünyesindeki aktif sanatçı atölyelerinin de desteği ile İzmir’de ki tek bağımsız sanatçı girişimi haline gelmişti. Bu tarihten itibaren sanat merkezinin eylemleri ve etkinliklerinde önemli rol üstlenen bu grup, bulundukları mekandaki ortaklıktan beslenerek kendisini K2 Sanatçı İnisiyatifi olarak tanımlamaya başladı. 2005-2008 yılları arasında gerçekleşen etkinlikler, Proje direktörleri Borga Kantürk (Sergi sorumlusu) ve Elmas Deniz’in(Kurumsal İletişim ve Residens) yürüttüğü esnek bir program dahilinde, sanatçı inisiyatifini oluşturan sanatçıların kollektif çalışmaları ile gerçekleşti.

Sözü geçen dönem içerisinde K2 sanatçı inisiyatifinin öngördüğü; açık bir platform ve buluşma noktası oluşturmaktı. K2: İzmir için, dışardan küratörlerin, sanatçıların, gelip lokal sanatçılar, öğrencilerle buluştuğu önemli bir durak oldu. Sanat izleyicisine güncel ve yenilikçi modeller sunmaya çalıştı. Aynı zamanda da pedagojik açıdan buradaki sanatçı adayı potansiyellerini de besledi. Sanat çevresiyle bağlantı kurulması adına doğru bir adres oldu. K2, İzmir’den genele doğru yayılarak, özellikle 2000’li yıllarda üretimlerine başlamış ve Türkiye güncel sanatında kaydı henüz tutulmamış genç sanatçıların dokumanlarını kendi bünyesindeki arşivde toparlanmasına çalıştı. Bu kapsamda oluşan iletişim ağını da lokal izleyici ve sanatçıların kullanımına sundu.

İnisiyatif olarak bizlerin aktif olarak görev aldığı süreçte K2 sanat merkezi; kariyerinin ortalarında olan genç sanatçı ve küratörleri ağırlamış ve uluslarası güncel sanat kurumlarının etkin temsilcilerini sunumlar, konferanslar için davet etmiştir. Bununla beraber kendi kuşağından lokal ve uluslararası sanatçıların, kollektiflerin bağımsız projelerine yer vermiştir.

K2 kurumsal yapısı içerisinde 4 yıllık organizasyonu üstlenen bu grup 2008 yılından itibaren görevinden çekilecek ve etkinliklerini bağımsız olarak sürdürecektir.

Bizi, bu kararı almaya iten sebeplerden biri K2 sanat merkezinin şu an geldiği konumunda inisiyatif işleyişi ile uyumunun kesintiye uğramasıdır. Bu kesinti içerideki inisiyatifin bağımsız hareket edemeyecek şekilde kilitlemesine ve kurumsal yapının da büyük adımlar atmaya çalışırken, misyonunu hedeflerini şasırmasına yol açmıştır. Radikal bir adım atılmadan, bu tıkanıklık aşılamayacaktır. K2 sanat merkezi, inisiyatifte yer alan sanatçıların özverileri, proje yönetmenlerinin uluslararası güncel sanat ağına ulaşmadaki kişisel becerileri ile gelişen olumlu ilişkilerin sonucunda tanınan ve önemsenen bir yapı olarak kabul görmüştür. Bunu yaparken de davet ettiğimiz kişilerin iyi niyet ve desteğiyle kar amacı gütmeden hareket etmiştir. Gelinmiş olan noktada K2 bir sanat merkezi olarak büyüyüp, etkinlik çerçevesini genişletirken bunu desteklemesi gereken alt yapı ve lokal desteğe maalesef kavuşamamıştır. İnisiyatifin özverisi bu noktada yetersiz kalmaktadır. K2 lokalden çıkan sanatçıları uluslararası ortama taşımayı onlara bir ağ kazandırmayı hedefleyen bir yapıyken, bünyesindeki sanatçıların kendi üretimlerine ve inisiyatife ayırdıkları zaman ve efordan feragat etmelerini bekleyen bir yapıya dönüştü. Bu tıkanıklık da, inisiyatifin nefes alma alanı kısıtlayarak, alternatif pozisyonunu kaybetmesine yol açtı. K2’yi ise kendi kendine kurumsallaşmış (self established) olan organik yapısından uzaklaştırdı.

Bizler, inisiyatif olarak, kent için gerekli olan bu alternatif yapıyı koruma adına, söz konusu kurumsal yapıdan ayrılmayı uygun gördük. Bizim için stratejik olarak bölgesel ve kurumsal işleyen bir sanat merkezinin yanı sıra buna alternatif bir işleyiş modelinin de olması önemlidir. Gelinen noktada eksikliğini hissettiğimiz de budur. Bu eksiklikten hareketle, bizler artık etkinliklerimizi yeni bir oluşumda sürdürmeyi kararlaştırdık. 2004’den bu yana süre gelmiş organik inisiyatif yapısını devam ettirerek daha aktif ve bağımsız hareket alanı kazanmış şekilde çalışmalarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz.

Bu kapsamda aşağıda adı geçen sanatçılar etkinliklerini alternatif bir yapıyla devam ettirecektir. Bugüne kadar bizleri destekleyen kişiler, yerel ve uluslarası tüm kurumlara teşekkür ederiz.


Tufan Baltalar/Mehmet Dere/Borga Kantürk/Nur Muşkara/Yaprak Oğuz
Esra Okyay/Başak Özkutlu/Nejat Satı/Gökçe Süvari/Merve Şendil ,
2008